top of page
Kültarih

BİRİNCİ ANADOLU BEYLİKLERİ

-İÇİNDEKİLER

-TARİHÇE

-BİRİNCİ DÖNEM ANADOLU BEYLİKLERİ

-SALTUKLULAR BEYLİĞİ (1071-1202)

-DANİŞMENDLİLER BEYLİĞİ (1072-1178)

-MENGÜCEKLİLER BEYLİĞİ (1080-1228)

-ÇAKA BEYLİĞİ (1081-1098)

-ARTUKLULAR BEYLİĞİ (1102-1409)

-BEYLİKLERİN YAPISI VE ORDU DÜZENİ

- EKONOMİK VE TOPLUMSAL YAŞAM

- MİMARİ

- KAYNAKÇA


Tarihçe


Büyük Selçuklu hükümdarı Alparslan’ın 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi’nde Bizans İmparatoru Romen Diyojen’i yenilgiye uğratarak Anadolu’daki Bizans hakimiyetini kırmasından sonra Türklerin elde ettiği zaferle başlayan dönem, Türk akıncıları olan Kutalmışoğlu Süleyman Şah, Çağrı ve Tuğrul Beyler tarafından yapılan akınlarla devam etmiş sonrasında özellikle Doğu Anadolu Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde kurulan beyliklerle devam etmiştir. Bu döneme “Birinci Dönem Anadolu Beylikleri” adı verilir.

Birinci Dönem Anadolu Beylikleri


BİRİNCİ DÖNEM ANADOLU BEYLİKLERİ HARİTASI.

SALTUKLULAR BEYLİĞİ (1071-1202)


Saltuklu Beyliği, Malazgirt Savaşı'ndan sonra Büyük Selçuklu Devleti komutanlarından, Ebü’l-Kāsım İzzeddin Saltuk Bey’in kurduğu, merkezi Erzurum olan Anadolu Türk Beyliği'dir. Saltuk Bey’in Malazgirt zaferinden önceki hayatı hakkında bilgi yoktur. Yaşamı esnasında Anadolu’da önemli fetihlerde bulunmuştur; Kars, Pasinler, Oltu, Erzurum, Tortum, Tercan, İspir, Bayburt, Şebinkarahisar ve dolayları.. Trabzon İmparatorluğuna ve Gürcülere karşı bulundukları toprakları savunmuşlardır. Gürcülerle girişilen amansız mücadeleler sonucunda 1153 yılında Saltuklu Hükümdarı II. Saltuk Gürcülere esir düşmüştür. Bu olaydan sonra itibar kaybeden ve moralleri bozulan Saltuklular Doğu Anadolu’da Gürcülere karşı bir karşı saldırı yapmamışlardır.


Ebü’l-Kāsım İzzeddin Saltuk Bey


DANİŞMENDLİLER BEYLİĞİ (1071-1178)


Sivas merkez olmak üzere Çorum, Tokat, Niksar, Amasya, Malatya, Kayseri şehirleri civarında kurulmuş bir Anadolu beyliği olan Danişmendliler Beyliği’nin kurucusu Danişmend Ahmet Gazi, tam adıyla “Melik-i Muazzam Danişmend Ahmet Gazi (Taylu) b.Ali et-Türkmani”dir. Din ve fetih menkıbelerinden oluşan ve destanî bir roman değeri taşıyan Dânişmendnâme’ye göre, Malatya Emîri Ömer’in kızıyla evlenen Ali b. Mızrab’ın oğlu olarak dünyaya geldiği ve asıl adının Ahmed olduğu, Battal Gazi’nin torunu Sultan Turasan ile arkadaşlık ettiği, ondan gündüz savaşçılık öğrendiği, geceleri de dinî ilimler öğrendiği için kendisine “Dânişmend” unvanı verilmiştir. Danişmend'in kelime anlamı Farsçada "bilgili adam" manasına gelmektedir.


Soyunun nereye dayandığıyla alakalı farklı varsayımlar vardır. Albertus Aquensis, Dânişmend Gazi’den “Türk hükümdarı Donimannus” , Willermus Tyrensis ise “Kudretli Türk Emîri Dânişmend” diye söz ederek Dânişmendliler’in Türk asıllı bir hânedan olduğunu söylerler. Öte yandan Ermeni tarihçisi Urfalı Mateos Danişmend Gazi’nin Ermeni olduğundan başka bir yerde ise ondan “Sivas’ın ve bütün Rum memleketinin sahibi bulunan İranlı Emîr Dânişmend” diye söz ederek çelişkili ifadeler kullanmaktadır. Bizans tarihçilerinden Niketas Khoniates, Dânişmend Gazi ‘den bahsederken “Persarmenyalı Tonismanios” adını kullanmaktadır. “Persarmenie” kelimesinin eskiden Azerbaycan’ı ifade ettiği bilinmektedir. Bu şekilde Danişmend Gazi’nin soyuna dair birçok varsayım bulunmaktadır, yalnız hayatı ve yaşayışı incelendiğinde Türk asıllı olduğu sonucuna bakmak daha muhtemeldir.

Dönemin kaynakları, 1064 yılında Danişmend Gazi’nin Türkmen yurttaşlarıyla beraber Sultan Alparslan’ın hizmetine girdiğini belirtmektedir. Danişmend Gazi, 1071’de Malazgirt Savaşından sonra, Sivas’ın fethiyle görevlendirilmiştir. 1071’de Sivas’ı ve 1073’de Tokat’ı fetheden Danişmend Gazi, kendisine bağlı emirlerden Çavuldur, Tursan, Kara Doğan, Osmancık, İltekin ve Karatekin ile birlikte Tokat, Sivas, Amasya, Kayseri ve Çorum çevresindeki kaleleri 1071-1080 yılları arasında fethetmiştir. Danişmend Gazi hem Bizans hem de Trabzon Rum Devletiyle mücadele etmiştir. Hayatı cihad ve fetihlerle geçen Dânişmend Gazi’nin ölüm tarihi de kesin olarak belli değildir. Anadolu Selçuklu Hükümdarı Süleyman Şah’ın ölümünden sonra Anadolu’daki bazı yerleri ele geçirdiğine dair bilgiler ve ona ait sikkeler dikkate alınırsa Dânişmend Gazi’nin 1085’te vefat ettiği kesin olmamakla beraber söylenebilir.



DANİŞMEND AHMET GAZİ




DANİŞMEDLİLERE AİT DANİŞMENDNAME’DEN KESİT.



MENGÜCEKLİLER BEYLİĞİ (1080-1228)

Mengüçlü Beyliği ya da Mengücekliler, Malazgirt Savaşı'ndan sonra Anadolu'da Erzincan merkez olmak üzere, Kemah, Divriği, Şebinkarahisar, Tunceli, Elazığ yöresinde kurulmuş bir beyliktir. Kurucusu Malazgirt Savaşı'na Selçuklu Sultanı Alp Arslan'ın komutanı olarak katılmış Mengücek Gazi'dir.

Mengücek Gazi, Anadolu'nun fethi sırasında Erzincan, Kemah, Divriği ve Karahisar'ı fethetmişti. Kendisi bu fetihler sırasında can vermiştir. Cesur ve akıllı bir bey olan Mengücek Gazi bazen tek başına, bazen de Dânişmend Gazi ile birlikte Rumlar’a ve Gürcüler’e karşı gaza hareketlerinde bulunmuştur. . 1142 yılında Mengücek Gazi'nin oğlu İshak'ın iktidara gelmesiyle Erzincan kolu ve Divriği kolu olmak üzere ikiye bölündüler. Erzincan kolunu 1228 yılında Erzincan'ı alan I. Alaeddin Keykubad ortadan kaldırdı. Divriği kolu da 1252 yılında Anadolu Selçuklu Devleti'nin yönetimi altına girdi. Anadolu Selçuklu Devleti'ne bağlanan son Türk beyliğidir.

Mengücekliler, bilimin gelişmesine önem vermişlerdir. Hükümdar Davut Şah’ın Erzincan’daki sarayına davet ettiği dönemin bilim insanı Muvaffakuddin Abdüllâtif, tıp, fizik ve felsefe alanlarında eserler vermiştir.




MENGÜCEK BEYLİĞİ SINIRLARI.



ÇAKA BEYLİĞİ (1081-1098)

Çaka Bey Ege sahillerinde denizcilik faaliyetlerine girişen ilk Türk beylerinden olup kaynaklarda hakkında çok az bilgi vardır. Dânişmendnâme’de Oğuzlar’ın Çavuldur boyuna mensup bir “başbuğ” olarak zikredilir. Hayatı ve faaliyetleri hakkında bilinenler, Bizans İmparatoru I. Aleksios Komnenos’un kızı Anna Komnena’nın kaleme aldığı Alexiada adlı esere dayanır. Burada adının ( Tzakhas = Çakhas = Çakas) şeklinde yazılmış olması, isminin Çaka mı yoksa Çakan mı olduğu konusunda tartışmalara yol açmıştır. Son yapılan tesbitlere göre bu adın doğru şeklinin Çakan olması gerektiği belirtilmiştir. 9. yüzyıl eseri olup 13. yüzyılda yazıya geçirildiği bilinen Dânişmendnâme’de ise muhtemelen Moğolca’nın tesiriyle bu ad Çaka şeklini almış ve bu şekil yaygınlaşmıştır.

1071 yılı sonrasında Anadolu'ya yapılan Selçuklu akınlarına katılan ve 1078 civarında Bizans İmparatorluğu'na esir düşen Çaka Bey, İmparator III. Nikiforos'un dikkatini çekerek “Protonobilissimus” unvanıyla saraya alındı. 1081'de I. Aleksios'un imparator olmasıyla, kendisine verilen unvan ve ayrıcalıkların geri alınması sebebiyle saraydan ayrıldı. Aynı yıl, İzmir tarihindeki ilk Türk hâkimiyetini sağladı.

Bunun üzerine Bizans imparatoru donanmasını Çaka Bey'in üzerine yolladı. Türklerin ilk deniz muharebesi olan bu savaşı Çaka Bey kazandı. Bu olay tarihe ''Koyun Adaları Deniz Savaşı'' olarak geçti. Büyük bir zafer elde eden Çaka Bey bazı önemli adaları, İzmir'den Çanakkale'ye kadar olan yerleri ve Bizans'ın Trakya kısmını ele geçirdi. Sonrasında büyük bir donanma kurarak Edremit ve Çanakkale bölgelerini ele geçirdi.

Bizans İmparatoru I. Aleksios Komneos hem Bizans hem de Selçuklular için bir tehlike olduğunu belirttiği Çaka Bey'e karşı I. Kılıç Arslan ile ittifak kurdu. Abidos kuşatması sırasında Bizans donanması denizden Selçuklu ordusu ise karadan Çaka Bey'e karşı saldırıya geçti. Çaka Bey I. Kılıç Arslan ile bir görüşme talep etti. Kılıç Arslan, daha önce Çaka Bey'in kız kardeşiyle evlenmiş olmasına rağmen verilen ziyafet sırasında kılıcını çekerek kendisini öldürdü.


NOT: Çaka Beyliği bir denizci beylik olduğu için mimari eser vermemiştir.



ÇAKA BEY




ÇAKA BEY’İN İZMİR’DEKİ HEYKELİ.



ARTUKLULAR BEYLİĞİ (1102-1409)


Artuklu Beyliği ya da diğer adıyla Artuklular, Mardin, Hasankeyf ve Harput bölgelerinde 1102-1409 yılları arasında hüküm sürmüş bir Oğuz Türkmen Beyliğidir. Döğer boyundan Eksük adlı bir beyin oğlu olan Artuk 1063 yılında Sultan Alparslan’ın hizmetine girdi ve Malazgirt Zaferi’nden sonra onun emriyle Anadolu’ya geçerek Bizans’a karşı başarılı mücadelelerde bulundu. Tutuş'la Süleymanşah'ın arasındaki savaşta Tutuş'tan yana olarak savaşı ona kazandırmış ve Süleymanşah'ın intiharına sebep olmuştu. Tutuş, Artuk Bey'in yardımına karşılık olarak onu Kudüs valisi yapmıştı. Ölüm yılı olan 1091'e kadar bu görevde kaldı.


Artuk Bey ölünce Kudüs Fatımi'lerin eline geçti. Artuk Bey'in oğulları Sökmen ve İl-Gazi, Selçuklu hükümdarı tarafından kendilerine verilen bölgelerde beylikler kurdular. Artuk Bey'in oğulları tarafından kurulan bu beylikler üç kol halinde gelişti.

· Mardin Artuklu Beyliği

· Harput Artuk Beyliği

· Hısn Keyfa Artuk Beyliği




ARTUK BEY


Beyliklerin Yapısı Ve Ordu Düzeni

- Anadolu beyliklerinin kurucuları aşiretlerdi. Anadolu Selçukluları bu aşiretleri özellikle Bizans sınırına yerleştirmişler ve bu toprakları aşiret beylerine ikta olarak vermişlerdi. İkta sisteminde, Türkmen beyleri kendilerine verilen toprağın karşılığında Anadolu Selçuklu sultanına savaş zamanlarında asker gönderiyordu. Toprağın mülkiyeti sultana aitti, beylerin ise bu toprağı işleme hakkına sahipti. Bu beyler sonradan bağımsızlıklarını ilan ettiklerinde Anadolu Selçuklu devlet yapısını kendilerine örnek aldılar.

- Anadolu beyliklerinde devlet yönetimi hanedanın elindeydi. Bu hanedanın en yaşlı ya da etkili kişisine “ulu bey” denirdi. Ulu bey devlet merkezinde oturur, vilayetlerin yönetimini ise çocuklarına ya da kardeşlerine bırakırdı. Devlet işleri, bir kurul ya da kurum olan divanda görüşülür ve karara bağlanırdı. Vilayetlerin yönetiminden ise valiler sorumluydu; ayrıca hukuk işlerini kadılar ve askerlik ile güvenlik işlerini subaşılar yürütürdü. Devletin parası (sikke) ulu bey adına basılırdı.

- Anadolu beyliklerinde ordu, Ulu beyin atlı ve yaya hassa birlikleri, ikta verilmiş beylerin yetiştirdiği askerler ve çeri denen aşiret atlılarından oluşurdu. Savaş sırasında ordu üç kola ayrılırdı. Merkez kuvvetlere ulu bey, sağ ve sol kollara da oğulları ya da kardeşleri komuta ederdi. Ok, yay, kılıç, kargı, hançer, balta, gürz ve mancınık orduda kullanılan başlıca silahlardı.

- Ekonomik Ve Toplumsal Yaşam

- Üç çeşit toprak vardır.Bunlara ikta,vakıf ve mülk denirdi. Devlet bazı toprakların gelirini hizmetlerine karşılık belirli bir kişiye ya da bir vakfa bırakırdı. Köylüler bu toprakları işler, vergisini de toprağı işletme hakkına sahip olan kişiye ya da vakfa verirlerdi. Köylüler ekip biçmekle yükümlü olduğu toprakları bırakıp başka yere gidemezlerdi. Kent ve kasabalarda mülk sahibi olanlar köylülere oranla daha özgürdüler. Her zanaat dalı ayrı bir Ahi birliğine bağlanarak kendi içinde örgütlenmişti.

- Ekonominin temeli tarıma dayalıydı. Toprak ve iklim koşullarına bağlı olarak tahıl, meyve ve pamuk gibi ürenler yetiştiriliyordu. Hayvancılık da hayli yaygındı. Anadolu'da dokunan kilim ve halılar dış pazarda alıcı buluyordu. Kütahya, Amasya ve Bayburt çevresinden çıkarılan gümüşün büyük bölümü de dışarıya satılıyordu. Anadolu beyliklerinde ticarete de gelişmişti. Karadeniz kıyısındaki Sinop, Trabzon ve Samsun, Ege'deki Foça, İzmir, Selçuk ve Balat ile Akdeniz'deki Antalya ve Yumurtalık, iç ve dış ticaretin en önemli liman kentleriydi. Kayseri ve Konya, kervan yollarının kavşak noktasında bulunan Sivas önemli ticaret merkezleriydi.


Mimari


SALTUKLULAR BEYLİĞİ (1072-1202)

-Erzurum Kale Camii.

-Erzurum Ulu Camii.

-Tepsi Minare ( Saat Kulesi )

-Mama Hatun Kervansarayı ve Kümbeti.

-Erzurum, Emir Saltuk Kümbedi


DANİŞMENDLİLER BEYLİĞİ (1071-1178)

-Kayseri Ulu Camii

-Niksar Ulu Camii

-Kayseri Gülük Camii Ve Medresesi

-Sungur Bey VeÇepni Bey Kümbetleri

-Çağlayan Köprüsü

-Sivas Ulu Camii

-Melik Muhammed Külliyesi Ve Medresesi

-Garipler Camii

-Amasya Halifet Gazi Türbesi

-Niksar Melik Gazi Türbesi

-Tokat Yağıbasan Medresesi

-Niksar Yağıbasan Medresesi

MENGÜCÜKLÜLER BEYLİĞİ (1080-1228)

-Divriği Sitti Melik Kümbeti

-Divriği Ulu Camii ve Şifahanesi

-Divriği Kale Camii

-Kamereddin Türbesi

-Nureddin Salih Türbesi

-Divriği kalesi

-Dârü’ş-şifâ


ARTUKLULAR BEYLİĞİ (1102-1409)

-Malabadi Köprüsü

-Diyarbakır Artuklu Sarayı

-Silvan (Meyyafarkin) Ulu Camii

-Mardin Ulu Camii

-Harput Ulu Camii

-Dunaysır (Kızıltepe) Ulu Camii

-Urfa Ulu Camii


Anadolu Beyliklerinin Mimari Eserlerinden Örnekler




EMİR SALTUK KÜMBETİ. ( SALTUKLULAR BEYLİĞİ ESERİ )



TOKAT YAĞIBASAN MEDRESESİ. ( DANİŞMENDLİLER BEYLİĞİ ESERİ )




DİVRİĞİ ULU CAMİİ. ( MENGÜCEKLİLER BEYLİĞİ ESERİ )




MALABADİ KÖPRÜSÜ ( ARTUKLULAR BEYLİĞİ ESERİ )



Kaynakça

2.705 görüntüleme0 yorum

Comments


bottom of page